İNSAN HAKLARI

Özgür Gündem'e verilen kapatılma kararı Mahkeme tarafından kaldırıldı.

Tutuklu gazeteci Müyesser Yıldız'ın, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'a yazdığı mektuba yanıt geldi. Yıldız, birçok kişi ve kuruma yazdığını söylerken kendisine sadece Haşim Kılıç'tan yanıt geldiğini belirtti. Kılıç, 'Bu aşamada bence haksızlıkları yazmaya devam edin' derken bireysel başvurunun çözüm yolu olabileceğine işaret etti.

Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerin el birliğiyle inşa ettiği, okul yönetiminin kaldırılmasını istediği 'yüzleşme koridoru', Uludere, faili meçhuller, kadın cinayetlerini, 'katliamlar tarihini' sergiliyor. Boğaziçi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğrencisi Yıldız Tar, ' Direniş tarihi de katliamlar kadar eski' diyor.

KESK üyeleri, 4+4+4 kademeli eğitim ve 4688 sayılı yasaya karşı Ankara'da sürdürdüğü oturma eylemine devam ediyor. Geceyi GMK Bulvarı'nda ateşler yakarak geçiren KESK üyelerine, polisin saat 11.00'de müdahale edeceği söylenmişti. KESK yönetimi ile İçişleri Bakanlığı yetkililerinin görüşmesinin sürdüğü bildirildi.

Yazar ve yayıncı Ragıp Zarakolu Asur Kültür Ödülü’nün sahibi oldu. Merkezin başkanı George Baryawno, “Her zaman ezilenlerin ve azınlıkların yanında yer aldı. Bizim yapabileceğimiz en küçük şey ona bu ödülü vermekti” dedi. Ödül, geçtiğimiz yıl da Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş'a verilmişti.

Yargıtay, Münevver Karabulut'un katili Cem Garipoğlu'na verilen 24 yıl hapis cezasını onarken, babası Mehmet Nida Garipoğlu'nun beraatına ilişkin kararı bozdu. Garipoğlu'nu mahkeme 'çocuğa karşı, tasarlayarak canavarca bir hisle ve eziyet ederek öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırmıştı.

Mehmet Barlas, Sabah gazetesindeki başyazısında, 'Kendi tarihimizle isteyerek mi yoksa zorla mı yüzleşiyoruz' sorusunu irdeliyor. Barlas, ASALA'nın eylemleri olmasaydı, 'Acaba 1915'te olanları 'Tehcir mi-Soykırım mı' yelpazesinde bizler de Türkiye'de tartışır mıydık' sorusunu yöneltirken, PKK eylemleri olmasaydı 'Kürt Realitesi' 'gündeme gelir miydi' diyor

Ezgi Başaran, Radikal'de yayımlanan köşeyazısında, Narine'yi intihara sürükleyen süreci anlatıyor. 'Siyasi bir koz olarak, savunmasız şekilde hayatını kazanmaya çalışan o 100 bin kişiden biriydi Narine' diyen Başaran, Başbakan'ın, 'E ne yapacağım ben yarın, gerekirse bu yüz binine hadi siz de memleketinize diyeceğim' sözlerini hatırlatıyor.

Radikal'de yayımlanan köşeyazısında Cüneyt Özdemir, 'Hristiyanlar şehit sayılabilir mi' sorusunu Bahçeli'nin yaptığı gibi 'terör kurbanı Hrant Dink kimliği üzerinden tartışmaya açma'nın çifte standart olduğunu belirtiyor. Özdemir, Bahçeli'ye ''Sevag Şahin Balıkçı'yı şehit sayacak mısınız?' diye sorduğunuzda alacağınız cevap koskocaman bir sessizliktir' diyor.

Radikal'de yayımlanan 'Kim Şehit?' başlıklı yazısında Eyüp Can, 'Bahçeli bir yandan 'şehitlik dini bir kavramdır' diyor diğer yandan millilik' adına din, hukuk ve vicdanla açıklanması zor bir yola giriyor' diyor. Can, 'Sayın Bahçeli eğer tek kıstasınız dinse (...) geçen yıl askerde öldürülen er Sevag Bıçakçı’nın durumu ne olacak' diye soruyor.