ALMANYA

‘Agos’un arşivinden’ köşesinde bugün, Almanya’nın Ermeni Soykırımı tartışmalarını meclise taşıdığı ilk döneme, 2005 yılına gidiyoruz ve Hrant Dink’in ‘Şapparigçe’ köşesinde yazdığı ‘Alman Usulü’ yazısını sizlerle paylaşıyoruz.

Dün bir ret ve bir hayır oyuyla Almanya Parlamentosu’nda kabul edilen Ermeni Soykırım Tasarısı, Türkiye medyasının manşetlerine nasıl yansıdı?

Agos başyazı: İki ülkenin yaklaşımları arasındaki uçurum, soykırımdan çok daha fazlasını ifşa ediyor.

Almanya Federal Parlamentosu, Ermeni Soykırımı tasarısını kabul etti.

Ermenistan’ın Bilimler Milli Akademisi Doğu Bilimleri Araştırma Enstitü Başkanı Ruben Safrastyan, oylamayla ilgili Civilnet'e değerlendirmelerde bulundu.

Federal Meclisin kararı her şeyden önce Türkiye’ye bir mesaj. Türkiye bunu bu şekilde algılar mı? İhtimal hemen hemen yok gibi, fakat Almanya’nın bu duruşu Ermeniler için çok anlamlı ve önemli.

Taz Gazetesi Türkiye muhabiri Jürgen Gottschlich’e göre, Almanya meclisinin Soykırım’ı ve kendi rolünü kabul etmesi, Türkiye’nin ‘eski müttefiki’ tarafından bile yalnız bırakıldığı anlamına geliyor

Almanya’da büyük koalisyonu oluşturan Hıristiyan Birlik partileri (CDU / CSU) ile Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Yeşiller Partisi tarafından hazırlanan ve Bugün oylanacak Soykırım Tasarısı'nın tam metnini sunuyoruz.

2 Haziran Perşembe günü Almanya Parlamentosu’nda oylanacak Ermeni Soykırımı Tasarısı, “101 yıl önce Osmanlı İmparatorluğu’nda Ermenilere ve diğer Hıristiyan azınlıklara uygulanan soykırımın hatırlanması ve anılması” başlığını taşıyor. Net bir şekilde “soykırım” ifadesinin kullanıldığı tasarıda dönemin Alman İmpatorluğu’nun sorumluluğuna da dikkat çekiliyor.

Alman Die Zeit gazetesinde yayınlanan açık mektupta, 43 akademisyen, sanatçı ve aydın Ermeni Soykırımı tasarısının kabul edilmesi istedi.