MARTA SÖMEK
Duvarların ardından “Güç ve Sürgün”: 30 yıllık tutsaklıkta umudu resmediyorlar
Zorla yerinden edilmenin, göçün ve sürgünün izlerini tutsakların kaleminden, fırçasından ve objektifinden aktaran “Göç ve Sürgün” sergisi, “içerdeki” ve “dışardaki” 100 ismin üretimlerini 12 Eylül’ün karanlığında bir araya getiriyor. Fotoğrafçı Özcan Yaman, 22 Eylül’e kadar Karşı Sanat’ta gezilebilecek olan sergiyi, “30 yıl hapiste yatmalarına rağmen bu umudu hala resmedebiliyorlar. Derdimiz, içerinin sesini dışarıya, dışarının sesini de içeriye duyurmak ve birbirlerini kuvvetlendirebilmelerini sağlamak” sözleriyle anlatıyor.
“Ümit Tepesi”, 6-7 Eylül Pogromu’nun 70. yılında izleyiciyle buluşuyor
“Heybeliada Ruhban Okulu” kitabından aldığı ilhamla çekimlerini yapan belgesel fotoğrafçısı, sinema yönetmeni ve yazar Alberto Modiano imzalı “Ümit Tepesi” belgeseli, 6-7 Eylül Pogromu’nun 70. yılında Parma Beyoğlu’nda gösterilecek. Modiano ile 1964 Sürgünü ve 6-7 Eylül Pogromu’nu da konu alan film ile ilgili sohbet ettik.
Mucizelerle dolu Mor Gabriel'i horiepiskopos Gabriel Aktaş anlatıyor
594-668 arasında yaşamış, manastırın altın çağını yaşatmış, üç ölüyü dirilttiğine inanılan ve Süryani halkı için büyük bir öneme sahip olan Mor Gabriel, her yıl 31 Ağustos’ta anılıyor. Mucizeleri ve bereketiyle tarihte iz bırakan Mor Gabriel’in hikâyesini Süryani horiepiskopos Gabriel Aktaş’tan dinliyoruz.
Yıkıntılar arasında inançlar (3)
Kiliselerin 2023 depreminde ağır hasar aldığı Adıyaman, Malatya, Elazığ ve Diyarbakır’daki Hıristiyan halklar, umutla ibadethanelerinin onarılmasını bekliyor. Yazı dizimizin üçüncü ve son bölümünde, Süryani, Keldani, Ermeni ve Protestanların, mutfaktan kilise ya da odadan şapelde ibadet etseler de yeniden kiliselerine kavuşma arzularını dinliyoruz.
Yıkıntılar arasında inançlar (2)
Hatay’da 2023 depreminin ardından neredeyse tamamı yıkılan Hıristiyan topluluklara ait kiliselerin enkazı hâlâ kaldırılmamış durumda. Ayinlerini enkaz hâlindeki kiliselerinin önünde yapan Hıristiyanlar, ne vakıflarının ne de patrikhanelerinin restorasyon için bütçelerinin olduğunu söylüyor. Umutları baki: Kilisemiz onarılsın, cemaatimiz ibadetini edebilsin.
Yıkıntılar arasında inançlar (1)
Yıkım, göç ve can kayıplarıyla Türkiye’deki Hıristiyan halkları da derinden etkileyen 2023 depreminin ardından, bölgedeki dini ve kültürel miras yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Hıristiyanlar ve Museviler, binlerce yıldır yaşatmaya çalıştıkları inanç ve ibadetlerini, ağır hasar alan kilise ve sinagoglarda sürdürüyor. Dosyamızın ilk bölümünde, Hatay ilçelerindeki yıkım sonrası bütçe yetersizliği nedeniyle onarılmayı bekleyen, halkların belleği, inancı, kimliği ve ortak geçmişini taşıyan kiliseler ile sinagogun durumunu aktarıyoruz.
Bulgaristan’dan Balat’a “Yanbol’un Işığı”: ‘Unutulmuş odalar’da saklı bir hazine
Balat’ta kullanılabilen iki sinagogdan biri olan Yanbol’un içerisinde unutulan bir odada gerçekleştirilen onarım çalışmaları esnasında, Bizans’tan bugüne varan saklı bir hazine keşfedildi. Büyük çoğunluğu, 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başlarına tarihlenen objeler, “Yanbol’un Işığı - Luz De Yanbol” ismiyle Temmuz itibarıyla sinagogda sergileniyor. 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi Müdürü ve “Yanbol’un Işığı” küratörü Nisya İşman Allovi, “Koleksiyonda yer alanların her biri, sadece ritüel değil aynı zamanda kültürel hafıza açısından da çok kıymetli” diyor.
Süryanilerin direniş ve matem günü: Simele’nin mirası yankılanmaya devam ediyor
4-5 Ağustos 1933’te, Irak’ın Simele kentinde 5 bin Asuri-Süryani katledildi. Süryaniler için matem günü olarak kabul edilen 7 Ağustos’ta, her yıl katledilenler anılıyor. Katliamın 92’nci yılında, bölgedeki Süryanilerin özerklik talebinin yok sayıldığını söyleyen Süryani araştırmacı Dr. Aziz Emmanuel Zebari, “Bu gün, yaşanan acıların yanı sıra direnişin ve adalet talebinin de ciddi bir hatırlatıcısı. Katliam, hem tarihî bir yara hem de tanınma, haklar ve güvenlik mücadelesinde bir dayanışma noktası olmaya devam ediyor” dedi.
Emine Ocak’ın oğlu: Son kaybımızı buluncaya kadar mücadelesini sürdüreceğiz
1995 yılında gözaltına alındıktan sonra işkenceyle öldürülen oğlu Hasan Ocak için adalet talebiyle Cumartesi Anneleri hareketini başlatan Emine Ocak, 22 Temmuz’da yaşamını yitirdi. “Yaşamı hep mücadelenin içinde geçti” diyen oğlu Hüseyin Ocak, “Annemize ve annelere sözümüz var, onların bıraktığı yerde, son gözaltındaki kayıplarımız buluncaya kadar onun mücadelesini devam ettireceğiz. Annem hiçbir zaman vazgeçmedi bu mücadeleden, biz de vazgeçmiyoruz” şeklinde konuşuyor.
Ninova Ovası Soykırımı’nın 12. yılında Süryaniler: Özerklik hakkımız ve soykırım tanınmalı
Süryaniler her yıl 4 Ağustos’ta, IŞİD’in 2014’te gerçekleştirdiği Ninova Ovası Soykırımı’nı anıyor. Soykırımın 12. yılında Agos’a konuşan Bethnahrin Yurtseverler Birliği Başkanı Joseph Saliwa, “Yeni soykırımlar yaşanmadan, Ninova Ovası’nda kalan son izler ve Hıristiyanlar korunmalı, güvenli bir bölgeye dönüştürülmeli” dedi.

